UNİTE 4 ON THE PHONE
Bu üniteye çalışırken telefonda yapılan görüşmelerin gerektirdiği kelimelere ve" phrase"'lere yani sözcük öbeklerine dikkat edelim.
Write a letter : Mektup yazmak make a phonecall: Aramak phone/ telephone : aramak
Leave a message: mesaj bırakmak Send a fax: Faks göndermek use social networks: Sosyal ağ kullanmak
Send an email: Email göndermek leave a voicemail: Ses kaydı bırakmak
speak face to face: yüz yüze konuşmak Text a message: mesaj atmak
bad line : hat kötü put somebody through: birini telefona baağlamak
get in touch: iletişim kurmak.
I will get in touch with you tomorrow. Yarın seninle iletişim kuracağım / arayacağım.
Write a letter : Mektup yazmak make a phonecall: Aramak phone/ telephone : aramak
Leave a message: mesaj bırakmak Send a fax: Faks göndermek use social networks: Sosyal ağ kullanmak
Send an email: Email göndermek leave a voicemail: Ses kaydı bırakmak
speak face to face: yüz yüze konuşmak Text a message: mesaj atmak
bad line : hat kötü put somebody through: birini telefona baağlamak
get in touch: iletişim kurmak.
I will get in touch with you tomorrow. Yarın seninle iletişim kuracağım / arayacağım.
write leave use send speak make text
a letter a message social networks a letter face to face a phonecall a message
an email a voicemail an email
a note a message
a letter a message social networks a letter face to face a phonecall a message
an email a voicemail an email
a note a message
ON THE PHONE:
Introductions: Kendini tanıtma
Hello this is Peter Merhaba ben Peter
Hello, it's Peter Merhaba ben Peter
Hi, Peter calling Selam ben Peter
Hi, Peter speaking Selam ben Peter
Hang on a minute: Bir dakika bekleyin
One moment please: Biraz bekleyin lütfen
Hold on: Hatta kalın / Hattan ayrılmayın / biraz bekleyin
CAN / COULD Questions
Rica ederken kullanırız.
Could I speak to Steve? Steve ile konuşabilirmiyim?
Could you ask him to call me? Beni aramasını söylermisiniz?
Can you hold on a minute? Bir dakika beklermisiniz?
Could I ask who's calling? Kimin aradığını sorabilirmiyim?
Could you repeat that please? Son söylediğinizi tekrar eder misiniz lütfen?
Could I take your name and number, please? İsminizi ve numaranızı alabilirmiyim lütfen?
Who's calling? Kim arıyordu?
I can't hear you very well Sizi net duyamıyorum.
Would you like to leave a message? Mesaj bırakmak istermisiniz?
Thanks for calling Aradığınız için teşekkür ederim.
He/she is not here Burada değil
He is not in Burada değil
He is not available Burada değil (Mevcut değil)
Introductions: Kendini tanıtma
Hello this is Peter Merhaba ben Peter
Hello, it's Peter Merhaba ben Peter
Hi, Peter calling Selam ben Peter
Hi, Peter speaking Selam ben Peter
Hang on a minute: Bir dakika bekleyin
One moment please: Biraz bekleyin lütfen
Hold on: Hatta kalın / Hattan ayrılmayın / biraz bekleyin
CAN / COULD Questions
Rica ederken kullanırız.
Could I speak to Steve? Steve ile konuşabilirmiyim?
Could you ask him to call me? Beni aramasını söylermisiniz?
Can you hold on a minute? Bir dakika beklermisiniz?
Could I ask who's calling? Kimin aradığını sorabilirmiyim?
Could you repeat that please? Son söylediğinizi tekrar eder misiniz lütfen?
Could I take your name and number, please? İsminizi ve numaranızı alabilirmiyim lütfen?
Who's calling? Kim arıyordu?
I can't hear you very well Sizi net duyamıyorum.
Would you like to leave a message? Mesaj bırakmak istermisiniz?
Thanks for calling Aradığınız için teşekkür ederim.
He/she is not here Burada değil
He is not in Burada değil
He is not available Burada değil (Mevcut değil)
Basic Vocabulary about phone calls:
Call: Aramak
Reply / answer / pick up the phone : Cevaplamak
Hang up : telefonu kapatmak
call back: Geri aramak / tekrar aramak
dial: numarayı çevirmek
the line is busy: hat meşgul
Cell phone / mobile phone Cep telefonu
Memo / message note: Başkasının görmesi için bıraktığımız kısa not.
" I am at work. Call me soon" "İşteyim. Beni yakında ara"
" I will be late for dinner" " Akşam yemeğine geç geleceğim"
My number is ..... Numaram .........
Leaving Messages: Mesaj Bırakma
You can tell him that I'll call back. Ona tekrar arayacağımı iletin.
Tell him that I wait for his call. Ona aramasını bekleceğimi söyleyin.
Leaving Messages: Mesaj Bırakma
You can tell him that I'll call back. Ona tekrar arayacağımı iletin.
Tell him that I wait for his call. Ona aramasını bekleceğimi söyleyin.
Examples: Örnekler
Ali: Hello, this is Ali. Could I speak to Mehmet please?
Secretary: Sure, Could you hold on a minute?
Ali: Ofcourse
Secretary: I am sorry, but he is not available. Would you like to leave a message?
Ali: That would be great. You can tell him to call me when he is back.
Secretary: Absolutely.
Ali: Thank you, bye.
Secretary: You're welcome. bye.
Ali: Hello, this is Ali. Could I speak to Mehmet please?
Secretary: Sure, Could you hold on a minute?
Ali: Ofcourse
Secretary: I am sorry, but he is not available. Would you like to leave a message?
Ali: That would be great. You can tell him to call me when he is back.
Secretary: Absolutely.
Ali: Thank you, bye.
Secretary: You're welcome. bye.
Ali: Merhaba, ben Ali. Mehmet ile görüşebilirmiyim?
Sekreter: Tabii, Bir dakika beklermisiniz?
Ali: Tabii
Sekreter: Üzgünüm, Mehmet burda değil. Mesaj bırakmak istermisiniz?
Ali: Harika olurdu. Geri döndüğünde beni aramısını söyleyebilirsiniz.
Sekreter: Kesinlikle
Ali: Teşekkürler, güle güle
Sekreter: Birşey değil. Güle güle
Sekreter: Tabii, Bir dakika beklermisiniz?
Ali: Tabii
Sekreter: Üzgünüm, Mehmet burda değil. Mesaj bırakmak istermisiniz?
Ali: Harika olurdu. Geri döndüğünde beni aramısını söyleyebilirsiniz.
Sekreter: Kesinlikle
Ali: Teşekkürler, güle güle
Sekreter: Birşey değil. Güle güle
Telefon numaralarını okuma:
3945648 (three nine four five six four eight)
çift sayılarda: 44526533 (double four five two six five double three)
sıfırlar : 4306670 (four three oh double six seven oh)
3945648 (three nine four five six four eight)
çift sayılarda: 44526533 (double four five two six five double three)
sıfırlar : 4306670 (four three oh double six seven oh)
VOCABULARY : Kelimelere göz atın.
1. Arrival: varış 2. Ask for: aramak 3. Company: şirket 4. Complaint: şikayet 5. Text a message: mesaj yazmak 6. Write a letter: mektup yazmak 7. Write a postcard: kartpostal yazmak 8. Face to face: yüzyüze 9. Send an email: e posta göndermek 10. Social Networks: sosyal ağlar 11. Ways of communication: iletişim yolları 12. Send: göndermek 13. Each other: birbirine 14. All the time: her zaman 15. Easy: kolay 16. Fast: hızlı 17. Cheap: ucuz 18. Meet up: buluşmak 19. Prefer: tercih etmek 20. Old- fashioned: eski moda 21. For a long time: uzun zamandan beri 22. Best: en iyi 23. Communicate: iletişim kurmak 24. Share: paylaşmak 25. Opinion: fikir 26. Use: kullanmak 27. Keep in touch: iletişim halinde olmak 28. Get angry: sinirlenmek 29. Talk on the phone: telefonda konuşmak 30. For hours: saatlerce 31. Especially: özellikle 32. Throughout: boyunca 33. Purpose: amaç 34. Smoke signal: duman işareti 35. Soldier: asker 36. Invent: icat etmek 37. Printing machine: matbaa 38. Transatlantic television transmission: transatlantik televizyon yayını 39. History: tarih 40. Warn: uyarmak-uyarı 41. Commander: komutan 42. Messenger bird: haberci kuş 43. Have information: bilgi edinmek 44. Get information: bilgi edinmek 45. Distant: uzak 46. Communication=interaction: iletişim 47. Telegraph: telgraf 48. Letter: mektup 49. Cell phone= mobile: cep telefonu 50. Become reality: gerçekleşmek 51. Smartphone application: akıllı telefon uygulamaları 52. Improve: geliştirmek 53. Foreign language: yabancı dil 54. Play an educative game: eğitici oyun oynamak 55. Learn a lyric of song: şarkı sözü öğrenmek 56. Translate a sentence: cümle çevirmek 57. Practice: alıştırma yapmak 58. Buy something online: internetten bir şeyler satın almak 59. Learn how to cook something: bir şeyin nasıl pişirileceğini öğrenmek 60. Tip: ipucu 61. Order something to eat: yiyecek bir şeyler sipariş etmek 62. People in need: ihtiyaç sahibi insanlar 63. Refugee: mülteci, sığınmacı 64. The United Nations Refugee Agency: Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı 65. Real-life: gerçek yaşam 66. Raise: yükseltmek, arttırmak 67. Awareness: farkındalık 68. Matter: konu, mesele 69. Such as: gibi 70. War: savaş 71. Persecution : zulüm, işkence 72. Decission: karar 73. Survive:hayatta kalmak 74. Reach safety: güvenliğe erişmek 75. Rebuild: tekrar inşa etmek 76. Conflict: çatışma, anlaşmazlık 77. Encircles: kuşatmak, etrafını sarmak 78. No longer=any more: artık 79. Go back: geri dönmek 80. Face death: ölümle yüzleşmek 81. In a war zone: savaş bölgesi 82. Escape: kaçmak 83. Graduate from:….den mezun olmak 84. Hear: duymak 85. Kind=polite: kibar 86. Report: bildirmek 87. Result: sonuç 88. Medical care: tıbbi yardım |
89. Make a phone call: telefon görüşmesi yapmak
90. Possible: mümkün 91. Price: fiyat 92. Range: aralık(yaşvb) 93. Rank: derecelendrimek 94. Departure: kalkış 95. Cost: mal olmak 96. Be engaged in: ile meşgul olmak 97. Environmet: çevre 98. Return: iade etmek, gidiş dönüş bileti 99. Single: tek- tek yön 100.Though: zor 101.Warrantly: garanti 102.Voluntary: gönüllü 103.Village: köy 104.Disabled children: engelli çocuklar 105.Donate: bağıi yapmak 106.Plant tree: ağaç dikmek 107.Probably: muhtemelen 108.Collect garbage: çöp toplamak 109.Buy gift: hediye almak 110.Say good wishes: iyi dileklerini söylemek 111.Call center: çağrı merkezi 112.Change/return a product: bir ürünü iade etmek/ değiştirmek 113.Bill: fatura 114.Alone: yalnız 115.Date of birth: doğum tarihi 116.Confirm: doğrulamak 117.Bad line: kötü hat 118.Appointment: buluşma 119.Approve: kabul etmek 120.Addiction: tiryaki, bağımlı 121.Break into: zorla girmek 122.Burglar: hırsız 123.Burglary: hırsızlık 124.Pro=advantage: avantaj 125.Con=disadvantage: dezavantaj 126.Reservation: reservasyon 127.Destination: hedef 128.Ticket price: bilet fiyatı 129.Business class: birinci sınıf (ticari sınıf) 130.Economy class: ekonomi sınıfı( ticari) 131.Via: yoluyla, aracılığıyla 132.Deliver: teslim etmek 133.Repair: tamir etmek 134.Entrance exam: giriş sınavı 135.Keep phone calls short: telefon görüşmelerini kısa tutmak 136.Percent: yüzde (%) 137.Last: sona ermek 138.Participant: katılımcı 139.At least: en azından 140. Make sense: anlamlı gelmek, mantıklı olmak 141. Ease of technology: teknolojinin kolaylığı 142. Previous generation: gelecek nesil 143. Primarily: öncelikle, esasen 144. Social tools: sosyal araçlar 145. Take part: yer almak 146. Average: ortalama 147. As soon as possible: bir an önce, olabildiğince çabuk 148. Video chat: görüntülü konuşma 149. Dial : telefon ile aramak 150. Contact with sb: biriyle iletişim kurmak 151. Disturb: rahatsız etmek 152. Essential: önemli 153. Hang on-= hold on: beklemek 154. Hang up: telefonu kapatmak 155. Happen: olmak, meydana gelmek 156. Harmful: zararlı 157. Homeless: evsiz 158. Incident: kaza 159. Introduce: tanımlamak 160. Issue: konu 161. Latest version: son sürüm 162. Local authority: yerel yönetim 163. Loud: yüksek ses 164. Lovely: sevimli 165. Misunderstanding: yanlış anlaşılma 166. Municipality: belediye 167. Neighbour: komşu 168. Notice: fark etmek 169. Pick up the phone: telefonu açmak 170. Provide: sağlamak 171. Put sb through:birini hatta bağlamak 172. Receive: almak 173. Reserve=book: yer ayırtmak 174. Respond: cevaplamak 175. Ring: çalmak 176. Scared: korkmuş |