1. Geçmişte olmuş bitmiş eylemler için kullanırız. Di'li geçmiş zaman ile aynı özellikleri taşır.
They called me last week. ( Beni geçen hafta aradılar.) He knew the answer. (Cevabı biliyordu.)
George played squash yesterday. (George dün squash oynadı.) She sent an e-mail. (O bir e-mail gönderdi.)
2. Geçmiş alışkanlıkardan söz ederken kullanırız.
When I was young, I always swam in that swimming pool. (Gençliğimde o havuzda daima yüzerdim.)
I usually went to the cafeteria when I was at University. (Ben üniversitedeyken genellikle kafeye gittim.)
3. Geçmişte bir zaman aralığından bahsederken ifade ederiz.
I worked in the supermarket for 10 years. (Ben süpermarkette 10 yıl çalıştım.)
They called me last week. ( Beni geçen hafta aradılar.) He knew the answer. (Cevabı biliyordu.)
George played squash yesterday. (George dün squash oynadı.) She sent an e-mail. (O bir e-mail gönderdi.)
2. Geçmiş alışkanlıkardan söz ederken kullanırız.
When I was young, I always swam in that swimming pool. (Gençliğimde o havuzda daima yüzerdim.)
I usually went to the cafeteria when I was at University. (Ben üniversitedeyken genellikle kafeye gittim.)
3. Geçmişte bir zaman aralığından bahsederken ifade ederiz.
I worked in the supermarket for 10 years. (Ben süpermarkette 10 yıl çalıştım.)
Bunları biliyormuydunuz?
Ingilizce dilinde normalde 200 tane düzensiz fiil olduğunu biliyor muydunuz? Hatta ön eklerle (prefix) beraber bunun sayısı katlanıyor. Viking' lerin istilasıyla Ingiltere'de geriye bıraktıkları...devamını okumak için.
Ingilizce dilinde normalde 200 tane düzensiz fiil olduğunu biliyor muydunuz? Hatta ön eklerle (prefix) beraber bunun sayısı katlanıyor. Viking' lerin istilasıyla Ingiltere'de geriye bıraktıkları...devamını okumak için.
- Düzensiz fiilli belirlemek için herhangi bir yol takip edebilir miyim?
Hayır. İsminden anlaşıldığı gibi herhangi bir yol takip edemiyorsun ve bir sonraki kelime mutlaka sizin
beklemediğiniz bir şekilde çıkacaktır. Ama 2. hali aynı kalıplar halinde olan kelimeler var tabii. Bunları gruplandırarak daha
kolay ezberleyebilirsiniz. Örneğin:
cut / cut kesmek hit / hit vurmak put/put koymak bet/bet bahis yapmak bid/bid teklif sürmek cast/cast atmak fit/fit büyüklüğü uygun olmak let/let izin vermek quit/quit bırakmak/terketmek reset/reset resetlemek rid/rid -den kurtulmak set/set kurmak/ ayarlamak slit/slit ince bir şekilde kesmek upset/upset üzmek read/read okumak (2. hali red diye okunur.) beat/beat mağlup etmek/dayak atmak burst/burst patlamak broadcast/broadcast yayınlamak hurt/hurt incinmek/yaralanmak cost/cost -e mal olmak feel/felt hissetmek Keep/kept tutmak sleep/slept uyumak creep/crept sessizce yaklaşmak kneel/knelt diz üstüne çökmek speed/sped çok hızlı gitmek sweep/swept süpürmek weep/wept ağlamak |
bring/brought getirmek buy / bought satın almak catch/caught yakalamak fight/fought dövüşmek rethink/rethought tekrar düşünmek/gözden geçirmek teach/taught öğretmek/ders vermek think/thought düşünmek bend /bent eğmek build/built inşa etmek lend/lent ödünç vermek rebuild/rebuilt tekrar inşa etmek send/sent göndermek/yollamak spend/spent harcamak "-i " den "-o" ya dönüşen fiiller. Dikkat edin 3. halleri farklı: dive/dove dalmak drive/drove araç sürmek ride/rode sürmek(at/fil/bisiklet...vs.) rise/rose doğmak(güneş)/yükselmek stride/strode uzun adımlarla yürümek win/won kazanmak write/wrote yazmak |
He put his file on the table yesterday. (Dosyasını masanın üzerine koydu.) Jim taught her a lesson. (Jim ona bir ders verdi.)
John didn't kneel before the king. (John kralın önünde eğilmedi.) She didn't take pictures. (fotoğraf çekmedi.)
-Yes, he did. (Evet, geldi.) -Yes,they did. (Evet, bitirdiler.)
-No, he didn't. (Hayır, gelmedi.) -No they didn't (Hayır,bitirmediler.)